4 Ekim 2013 Cuma

cilt bakım rutinleri, yeniler

selamlar

İşe başlamamdan mütevellit 2 aydır pek bi zamanım yoktu. Aslında daha doğrusu olan zamanımı blog ve review siteleri okumaya harcıyordum.

1997 yılında anadolu lisesine girdiğim günden beri aralıksız ingilizce eğitim görüyorum, şimdiye kadar tek faydası yabancı kozmetik sitelerini gezebilmek oldu. Bi de güzel kpds puanım var ama henüz bi işe yaramadı.

Neyse, normalde kadınlar işe başlayınca güzel giyinmeye makyaj yapmaya başlar, benim tam tersi daha bir gün topuklu giyemedim, elbise etek hak getire, saçımı bile paket lastiğiyle tutturuyorum. Neden çünkü Ankara'ya 70km  uzaklıkta Bala'da hiçliğin ortasında bir tesiste çalışıyorum. Mühendisliğin gözü kör olsun, en azından şantiyelerin!

İşyerinde makyaj yapamadığımdan biraz da yaşım geldiğinden sanırım(27) cilt bakımına sardım son 2 aydır. Peheeey üniversiteye ilk girdiğimde krem bile sürmezdim yüzüme alışmasın diye, geldiğim hale bak!

Şurada geyiğe girmek istemiyorum ama, ilk maaşımı komple kremlere yatırınca şunu düşündüm. Yaşlanmıycaz diye bu kadar uğraşıyoruz ama bu kremleri almak için çalışınca da yaşlanmış oluyoruz. İşte bunlar hep kapitalizm :p (kapitalizmin ve ataerkilliğin kadına sunduğu en güzel imkan olan "zengin koca bulma" kavramını saygıyla selamlarım!)

Neyse, şimdi okuduklarımdan genel özet geçiyorum cilt bakımıyla ilgili, daha önce okumamış olanlar için. Cildimizi içten etkileyen şeyler su , vitaminler ve stres. Yani vücudunuzu susuz bırakırsanız, beslenmenize dikkat etmezseniz istediğiniz kadar dıştan müdahale edin bi işe yaramayacaktır. Son madde ise stres etkeni. Bu konuda da her şeye stresten diyen doktorlara burdan öpücüklerimi yolluyorum. Zaten stres yapmamayı becerebilsek ermiş oluruz, buda oluruz, froydun annesi oluruz :


Evet şimdi, cilt bakımı yapmak istiyorsanız öncelikle yüzünüzün karakterini bileceksiniz, kuru - kuru/karma - yağlı şeklinde. çoğu insanın yüzü kuru/karma oluyor, t bölgesi yağlı gerisi kuru. Bunu bildikten sonra yavaş yavaş buna göre önlemlerinizi alabilirsiniz, misal yağlı ciltlere yağsız kremlerle bakım yapmak. Kuru ciltlere bol nemlendiricili kremlerle bakım yapmak gibi. En gıcığı da karma cilt, burnunuz yağlıyken yanaklarınız pütür pütür dökülebiliyor. ya da alkollü tonikler burna iyi gelirken yanakları tahriş edebiliyor. İşte bu yüzden herkesin cilt bakımı kendine, yani kişiden kişiye değişiyor. Ben de belki benzer durumda olan varsa faydası olur diye yazıyorum.


Cilt temizleyiciler :


Peeling olarak yves rocher'nin şöyle mis gibi kokan (evet baştan söylüyüm genel olarak bu tip şeyleri kokusuna göre alıyorum) bir peelingi var, paketi küçük ama minik minik kullanıldığından uzun süre gidiyor, cildi tahriş etmiyor, tavsiye ederim.

Yüz yıkama jelleri yüzümü acıtıyo gibi geldiğinden peelingin üstüne yüz temizleme sütü kullanıyorum, avon'un bal ve süt özlü olan. Yanlışlıkla almıştım bunu, ama kokusu güzel olunca kullandım, kendisi de güzel çıktı. Denk gelirse deneyebilirsiniz, yumuşacık yapıyor.



Tonik olarak da Diadermine'in yine öylesine alıp memnun kaldığım, hassas ciltler için yatıştırıcı olanını kullanıyorum.Hem yakmıyo hem temizlik hissini oluşturuyor.

 Tonikten önce yüzümü yıkamamışsam ya da sonrasında makyaj yapacaksam da yine Diadermine'in temizleyici suyunu kullanıyorum. Bu da aslında çok alakasız gibi görünse de güzel bir ürün.





      Diadermine ürünlerine bir şans verin bence, paraben filan derdiniz yoksa
(kaldı ki ucundan kıyısından kimya bilen bi insan bu şekilde şişeli aldığımız
 her şeyin eninde sonunda kimyasal ve zararlı olduğunu bilir,
bence çok takılmayın, evet oturdum o içindekileri tek tek araştırdım işsiz gibi). Fiyatlarına göre oldukça yüksek performans gösteriyorlar.




Nemlendiriciler : 


Efendim, dedim ya yaşlanmak filan diye. İşte benim buna karşı aldığım önlem estee lauder'in bakım serumunu almak oldu. Çok mu hardcore girdim bu işe bilmiyorum ama internette, özellikle yabancı sitelerdeki yorumları okuyunca dayanamadım. Evet kabul etmek lazım fiyatı biraz tuzlu, şurdan bakabilirsiniz. Hatta hesaplayan adamlar moduna girip 50 mlsi 280 liraysa, litresi ımmm, iyi para iyi para...Unutmayın şu işe girince düz adam samiliğimizi ve mühendis kafamızı bir yana bırakıyoruz, bırakmak istemiyosanız da siz bilirsiniz zaten toptan zaman kaybı, mavi kapaklı niveyağlar neyimize yetmiyor!(bu arada missperada türksele %15 indirim var, misal bu ürün 243 liraya iniyor, piyasaya göre en ucuz rakam bu)


Benim yorumuma gelirsek. Çok beğendim ya öyle böyle değil resmen. Kısa vadede vaatlerini gerçekleştiriyor ürün. Onarıcı Gece Serumu, cildin nem değerlerini koruyarak elastikiyetini arttırır. Yumuşacık ve pürüzsüz bir cilde sahip olmanızı sağlar. Bunları sağlıyor, böyle yumuşak, ışıl ışıl, kımıl kımıl yapıyor cildi. Ama şunları bi 2 sene sonra onaylarım ancak : Exclusive Chronolux™ Teknolojisi ile ciltteki hasarlı bölgeleri onarır. Kırışıklıkları düzeltir. Cilt tonunu dengeler.
Serbest radikallere karşı cildinizi koruma altına alır.
Gerçi şöyle bir şey de var işe yararsa da yaradığını anlayamam ki :p Bitince yenisini alacağım ama şu diğer antiage serumu da olabilir, bi 6 ay gider bu. 







Gelelim yüz kremine , açıkçası kremlerden oldum olası anlamam, o yüzden sadece önseziyle aldım bu kremi. Bi de itiraf etmeliyim yanında tonik ve temizleyici jel verdikleri için kandım. şurdan bakabilirsiniz, ben kendi sitesinden aldım, hediyeler ve bir de ek kampanya koduyla tombik ruj gönderdiler. 
Şişesi plastik, önce çok şaşırmıştım ama mantıklı geldi zaten 125 ml aldım bi de kalın cam şişe olsa hayatta yanımda taşıyamazdım. 

Kremden gerçekten memnun kaldım bu arada, tam kıvamında yağlandırmadan nemlendiriyor, gece yatarken sürüyorum sadece ben, gün boyu idare ediyor nemi. (benim gibi günde 1 kere sürüyorsanız krem öneriririm kesinlikle)

Bir artısı da kokusuz bu krem, önce çok hafif bi kokusu var, bir saniyede uçuyor. Benim gibi koku manyaklarına birebir. 

İkinci favori nemlendiricim de şu arkadaş neutrogena'nın hassas ciltler için yağsız nemlendiricisi. Annemin cildi benden daha hassas olduğu için bir de üstüne rosa hastalığı olduğu için yanaklarında, krem olarak bunu aldım kendisine. ona almışken ben de denedim, gayet başarılı bir ürün. Gün içinde düzenli krem sürme alışkanlığım olsa bunu kullanırım. görüldüğü üzre fiyatı uygun, zaten annem acayip kızdığı için kreme verdiğim paraya kendisine öyle bi krem aldırabilmem mümkün değil. (anne ben yaşlanmıycam ya ondan sürüyorum o kremleri diyorum muzip muzip gülüyor bana)

Göz bakımı :

Aslında benim bu cilt bakımı işine girmem gözaltı morluklarım yüzünden. Denemediğim kapatıcı kalmadı, ben de daha kalıcı bi yöntem bulayım dedim. Sonra bir umut clinique'in even better serisinin göz altı morluklarına karşı kremini aldım, bi işe yaradı mı, kesinlikle hayır. Verdiğim paraya yanıyorum resmen. Hayın kılinik, zalım klinik! şu faydasız kendisi. Hayır bi de şimdi tüpün ucu kırıldı yırtıldı bi değişik oldu, sinirliyim. 

 

Neyse yine internet araştırmaları sonucu  şu arkadaşı aldım. "NeoStrata Bionic Eye Cream" Bu arada dermoeczanem güzel bir site, hemen yolluyorlar hem de ucuz. Açıklaması şöyle : 
Glukonolakton(PHA) ve Laktobionik Asit (PHA) ile güçlü anti-aging etkiler gösterir. Vitamin K, Yeşil Çay Ekstresi ve Salatalık Ekstresi güçlü antioksidanlar olup göz altında oluşan morluklar ve torbalanmaların görünümünü azaltmaya yardımcı olabilir.


Yine "olabilir" dediği için çok da kanmamak lazım bir umut işte. Ayrıca benim büyük oranda genetik ve uykusuzluktan olduğu için başka bi çözüm de bulamıyorum zombiliğe. Yae ne uğraşıyosun diyen arkadaşlara da şu fotoğrafı çektim hiç mor gözle mor olmayan göz bir olur mu?




Gelelim kaş kirpik serumuna, rimel süreceğime bakım yapayım da
uzasın dedim, o sebeple araştırdım aldım bunu.
İnternette güzel yorumlar vardı. Benim yorumumsa "eh fena değil". İşe yaradı muhteşem oldu diyemem yaramadı da diyemem özellikle alt kirpiklerim görünür hale geldi.  Bi de henüz 1 ay oldu, 6 haftada etki eder diyor, hoş çok düzenli sürdüğüm de söylenemez sanırım, mucize bekliyosam demek. He bi daha alır mıyım almam, onun yerine aklımda şunu almak var :
 hint yağı :D ya da badem yağı da olabilir, gerçi hint yağı kokuyosa süremem ama neyse. Bu arada doa kozmetik'i çok merak ediyorum ama niyeyse istediğim şeyleri stokta yok, bi türlü alamıyorum. bi bakın ya adamların sevimliliğine doa kozmetik.

cilt bakım serisi bittiğine göre makyaj olayına geçebilirim bi ara :)

sağlıcakla kalın, hoşçakalın!